işin aslı ve pfudshu

Swift-Tuttle Kuyrulu Yıldızı insanlar tarafından ilk olarak 1862 yılında gözlemlenmiştir. O günden bu yana Perseid Meteor Yağmurları’nın ana gövdesini oluşturur. İlk gözlemlendiği tarihten itibaren pek çok gökbilimci dünya ile çarpışma olasılığı üzerine hesaplamalar yapmıştır. 2000 yılına kadar endişe içinde sürdürülen bu hesaplamalar o yıldan sonra yerini keyfi gözlemlere bırakmıştır. Bunun sebebi iki bin yıl içerisinde çarpışma ihtimali olmadığı sonucuna ulaşılmasıdır. İşin aslı, bırakın iki bin yılı evrenin sonu gelene kadar herhangi bir çarpışma ihtimali kalmamıştır çünkü bu kuyruklu yıldız özünü 2000 yılında kaybetmiştir. Yazının bu kısmında kuyruklu yıldızlara dair kısa bir bilgilendirme ihtiyacı doğar. Kuyruklu yıldızlar kendilerine güç veren, onları yönlendiren bir çekirdeğe sahiptir. Bu çekirdek ne kadar yoğunsa o kadar küçük olur. Çekirdeği kilometrelerce olan kuyruklu yıldızlar vardır ama bu çekirdeklerin herhangi bir kaya parçasından farkı yoktur. Swift-Tuttle ise çekirdeği en küçük olanlardan bir tanesidir. Bir hücre kadar küçük olan bu çekirdek gerekli gücü sağlamak adına insanlar tarafından bilinen tüm maddelerden daha yoğun bir haldedir. Mevzu bahis çekirdek bir Ağustos günü kendisiyle birlikte sürüklediği tüm o kalabalıktan sıyrılıp dünyaya düşme kararı almıştır. Bırakın bilim camiasını, tek bir insanın bile haberi olmamasının sebebi şüphesiz bu olayın bir yıldız kayması şeklinde gerçekleşmesidir. Bu durumun ilk farkına varan Serap Hanım’ın ismi de herhangi bir kaynakta geçmemekle birlikte bu yazıda ilk defa açıklanmaktadır.

Çekirdeğini kaybetmiş kalıntılar uzayda endişeli bir halde dolanarak onu aramaktadırlar. Ne yazık ki çekirdeklerine olan sevgileri o kadar fazladır ki her sene dünyaya en yakın oldukları vakit aralarından birçoğu çekirdeği görse bile diğerlerine haber vermeyi akıl etmeden dünyaya atlar. Zavallı parçacıklar atmosfere girerken yanıp kül olurlar. Aralarında dünyaya ulaşma şerefine nail olan birkaçı ise güzel çekirdeği göremese bile ona yakın olmakla avunarak düştüğü yerde huzurlu bir uykuya dalar. Çekirdeğin dünyaya düşmesi hakiki bir takvimde Dünya Pfudshu Günü olarak kutlanır fakat diğer takvimlerin hiçbirinin bu özel güne dair bir kaydı yoktur. Bunun sebebi insanların bu olaydan hala habersiz olmasıdır. Neler yaşandığını bilseler şüphesiz takvimlerinde önemli bir yer ayıracaklar hatta aralarında, takvimin başlangıç günü olarak 12 Ağustos’u belirleyenler çıkacaktır.

Yukarda bahsi edilen ve 12.08.2000 tarihinde dünyaya düşen kuyruklu yıldız çekirdeği benim biricik dostum Yaren’dir. Burada insanların kafasını karıştırmamak adına biraz daha açıklama yapma ihtiyacı ortaya çıkar. İnsanların her biri bir kuyruklu yıldız çekirdeğini içinde barındırıyor demek şimdiye kadar edeceğimiz en yanlış cümle olur. Benim tanıdığım insanlar arasında kuyruklu yıldız çekirdeğine sahip tek kişi Yaren’dir. Herhangi bir şekilde duyduğum başka bir örnek de yoktur. İnsanların çoğu insan çekirdeği ile doğar. Dünyanın akışkan çekirdeğini içinde barındıranlar da vardır ama bunları başka bir yazıda açıklamak daha isabetli olacaktır. Dostum Yaren’i tanıyanlar bu çekirdek meselesini çözemeyecek olsalar bile ortada bir farklılık olduğunu hemen anlamışlardır. Kimisi onun gözlerinde, kuyruklu yıldız olarak sonsuz uzayda gezinirken rastladığı sayısız yıldızın ışığını görecek, kimisi sözlerinde insan aklının almayacağı evrenlerden alıp getirdiği tınıları duyacaktır. Hemen hepsi böyle bir insanı tanımış olmanın memnuniyeti içindedir. Şahsım adına Yaren’le tanışıklığımın hayatımın çok da geç olmayan bir döneminde başlamış olması büyük bir sevinç kaynağıdır. Benim inanışlarıma göre bu birliktelik ikimiz de ölüm trenine binince sonlanacaktır ama kim bilir belki de onun içindeki çekirdeğin başka planları vardır. O da Yaren’in sevdiği kadar beni seviyorsa şüphesiz bu planlarına şahsımı da dahil edecektir.

Yaren bugün itibariyle 23 yaşındadır. İçindeki çekirdeğin kaç yaşında olduğunu kimse bilemez. Biz tanıştığımızda daha lise öğrencisi olan bu küçük kız şimdi elinde moleküler biyoloji & genetik alanında bir lisans diploması tutmaktadır. İçindeki çekirdeğin milyonlarca yıl bizzat yaşayarak öğrendiği fen bilimleri alanında dostum Yaren’e bilgiler fısıldayıp fısıldamadığı benim için her zaman bir merak konusu olmuştur. Ortada böyle bir mentorluk ya da ilham durumu varsa da kimsenin kıskanmaya hakkı yoktur çünkü şüphesiz yıldız en doğru kişiyi seçmiştir.

Bu yazı, dostunun sırrını açığa çıkarmak olarak ele alınmamalı, büyük bir şeye ortak olma heyecanı taşıyan bir çocuğun boşboğazlığı olarak düşünülmelidir. Hatta boşboğazlık bile denemez çünkü ince elenip sık dokunarak yazılmış ve uzun düşünmelerin sonunda yayımlanılmasına karar verilmiştir. Tüm bunları anlatmanın herhangi bir kötü sonucu olmayacaktır çünkü bu yazının gerçekliğine inananlar ancak ve ancak Yaren’deki kuyruklu yıldız çekirdeğini kendi kendine fark edebilecek olanlardır. Bu kişilerin yazıyı okumasında herhangi bir sakınca yoktur. Diğerleri tüm bunları bir masal olarak ele alacaktır. Kimileri okuma sürecini keyifli bulacak bazıları ise çalınan vakti için dişlerini sıkacaktır. Bu yazıya son cümlelerin eklendiği tarih Perseid Meteor Yağmuru’nun pik noktası olan 12 Ağustostur. Birçokları bu gece göktaşlarını izlemek amacıyla karanlık bir yere gitmiş ya da gidecektir. Küçük çocuklar bu gece kaç yıldız kayması gördüğünü bolca kabartılmış sayılarla ertesi gün arkadaşlarına anlatacaktır. Büyük insanlar gökyüzündeki o parlak izi gördüğünde küçük çocuklara dönüşüp heyecanla bağıracaklardır. Dünyanın çeşitli bölgelerinde yaşayan insanlar Yaren’in doğum günü partisine katılmıştır ve bundan sonra da katılacaklardır.

Size söyledim, tüm bu olayların merkezindeki Yaren benim biricik dostumdur. Varlığıyla her zaman güçlü hissetmeme neden olmuştur. İçimde bulunmasından rahatsız olduğum pek çok duyguları özenle dinlemiş, hoş şeyler olmadıklarını göz ardı etmese de tüm bunların insanlığa dalalet ettiğini bana tekrar tekrar hatırlatmıştır. Birilerine anlatma ihtiyacı duyduğum ama aynı zamanda kimseye açmak istemediğim meselelerde her zaman güvenli limanım olmuştur. Konuştuğumuz herhangi bir konuda işin doğrusunu her zaman bilmiştir. Çok güzel şarkılar dinlemiş, birçoğunu sevdiklerine de dinletmiştir. Haksızlığa gelemeyen, iyiliklerle dolu bir kalbi vardır. Akıl ve mantık bayrağını hiç yorulmadan taşımaktadır. Tüm bunlar böyle gelmiş böyle de gidecektir. Tekrar ediyorum. İçinde bir yıldız çekirdeği barındıran bu kız benim çok yakın arkadaşımdır. İyi ki doğmuştur!

Yorum bırakın

WordPress.com ile böyle bir site tasarlayın
Başlayın